Hayata Notlar / ÖZGÜRLÜK / Ekim 2019

İTAAT, SONSUZ ÖZGÜRLÜKTÜR

İsyan, yeni bir başlangıçtır.

İtaat, sonsuz özgürlüktür.

Hiçbir din ve ideoloji insanı sorumluluktan azade etmemiştir.Allah, Kıyame Suresi 36.ayette “İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder” buyurarak bu gerçeği açıkça ortaya koymuştur.

İtaatin zıddı olan isyana sarılan kişi, ahlaki bir varlık olma vasfını yitirmeyle yüz yüzedir.

Şeytanla başladı isyan. İtaat etmedi. Hz. Adem babamız ve Hz. Havva validemiz de Rabbimizin emrini yerine getirmeyip itaat etmediler. Cennetten çıkarıldılar.

Sırtımızda çanta, diyar diyar dolaşmak mıdır özgürlük?

Kalıpları yıkmak özgürlük müdür?

Kafamıza eseni yaparak özgür mü oluyoruz? Sokağa çıkınca mı? Özgürlük ağzımıza geleni söylemek, kıyafetlerimizi çıkartmak, gündüz uyuyup gece sabahlamak mı?

Özgürlük, içimizdeki hayvanî duyguları salıvermek mi?

Özgürlük, balinanın karaya çıkması, sudan kurtulması, Aslanın karadan kaçarak bundan böyle suda yaşaması mıdır?

Özgürlük, İsyan kelimeleri bir tarafta İtaat, Teslimiyet kelimeleri bir tarafta, yeniden tanımlanıp birbirleriyle savaştırılıyor. İsyan ne kadar cici bir kelime ve İtaat ne kadar bağnaz, tutucu, yetersiz gibi gösteriliyor. İtaat kelimesinden tiksindirip, isyan kelimesini sevdirmeye çalışıyorlar.

 


Peki, neye itaat, neye isyan? Özgürlük nedir?

Haksızlığa isyan edilir, zulme isyan edilir. Yanlışa isyan, doğruya itaat edilir. Körü körüne itaat, kafası karışık, aklı nefsine uymuşların işidir. Zihni berrak ve açık olan insanın itaati mutluluk ve huzur getirir. Severek itaat böyledir.

Özgürlük; reddetme, başkaldırı ya da bir isyan mıdır? Her “hayır”, her reddetme davranışı bir özgürlük hareketi değildir. Her isyan özgürlüğe kaçış olmadığı gibi her itaatte körü körüne kölelik değildir. Sadece bir kişinin, bir topluluğun, bir fikrin, bir eşyanın kölesi olmaktan söz etmiyoruz. İnsanın kendini bir başkasına adaması, hizmet için didinmesi, çabalaması, kendisiyle birlikte zamanını, imkânlarını paylaşması kölelikten başka bir şeyle adlandırılabilir. Modern dilde buna aşk denilebilir belki ama asıl adı tüm duyuları özgürleştirmek ve ihtiyaç duydukları görevleri yapmalarına imkan vermektir. İş hayatımızda, arkadaşlığımızda, evliliğimizde, dini yaşantımızda teslimiyet; köle olmak değil yapman gerekeni yaptıktan sonra Allah’a tevekkül ederek bütün yüklerden, sorumluluklardan sıyrılarak özgür olmaktır. Teslimiyette pazarlık olmaz, şart aranmaz.



Özgürlük diye çıktığımız yolun sonu kölelik mi acaba?

Evden kaçıp, sokakların kölesi olduk.

Geçmişimizden kaçtık, geleceğin kölesi olduk.

Paranın, teknolojinin, zevklerimizin kölesi olurken sessizce olup biteni izleyip, doğrunun ve Hakk’ın kölesi olmayı kabullenememek ne kadar samimiyet içerir? Oysa özgürlük ve seçme; hakk olanda batıldan daha fazla olmasına rağmen neden kabul görmez. Sokağa çıkmayı özgürlüğün seçeneklerinden biri kabul eden insan, bunun dışındaki onlarca tercihe göz yumarak kendini tek seçeneğe neden mahkûm ettiğinin farkına varmaz?

İşte bu yüzden özgürlük, isyan ederek, aykırı davranarak değil, aslolana sahip çıkarak kazanılır. Sınırlar, mecburiyetler, tercihler insanın özgürlük inancını test eder ve teslimiyete zorlar. Sınırsız, mutlak bir özgürlük olmadığını biliriz ama seçenekleri özgürlük olarak kabul ederiz.

Özgürlük, İsmail aleyhisselamın babası İbrahim’e teslimiyetidir.

Özgürlük, İbrahim aleyhisselamın ateşe atıldığında “Allah ne güzel vekildir” demesidir.

Özgürlük, kadının kadın, erkeğin erkek, çocuğun çocuk gibi yaşamasıdır. Kadının Erkeğe, Erkeğin Kadına, Zayıfın Güçlüye, Fakirin Zengine, Siyahın Beyaza, Beyazın Siyaha ezdirilmemesidir.

Özgürlük, insanın eşyaya feda edilmemesidir.

Özgürlük, iyilikle kötülüğün takas edilmemesidir.

Özgürlük, hakkına rıza göstermektir.

Özgürlük, her istediğini yapma hakkını kendinde görmek değildir.

Özgürlük, Allah’ın buyurduğu gibi “İşittik, İtaat ettik” sözünü hatırlamaktır.

Özgürlük uçmak değildir. İnsansan dosdoğru yolunda yürümektir.

Nurettin Topçu insan olmanın üçlerini anlattığı yazısında şöyle diyor; “Üç şeyi sevmeyen ruh, ölü odaları gibi karanlıktır: Çocuğu, tabiatı, zalim ve güçlüden başkasına itaati.”

daha fazla...